"Çadırı yükle, rotayı çiz, çünkü bu motor durmak için değil!"
Adventure motosiklet denince çoğu kişinin aklına Japonlar gelir.
Ama Aprilia, “Bekleyin bir, bizde de iş var” deyip Tuareg 660’la sahneye fena girdi.
İtalya’dan gelen bu agresif, hafif ve yetenekli oyuncu, tam anlamıyla ‘modern maceracı’ ruhunu taşıyor.

İtalyanlar zaten tasarımı boş geçmez. Tuareg 660’a bir bakınca bunu hissediyorsun.
Zaten adını Afrika'nın çöl savaşçılarından alması boşuna değil.
Ama bu bir yarış motoru değil, ağırlığı azaltılmış ve alt devirlere tork basılmış haliyle geliyor.
Yani “kırmızı çizgide 8000 devir” değil, 3500’den itibaren güçlü hissiyat başlıyor.
Ve en güzeli: Yaklaşık 204 kg ağırlık.
Bu sınıfta bu kadar hafif ADV nadir. Bu sayede motoru kontrol etmek çok kolay, özellikle arazide.
Bu değerler şunu diyor:
“Ben gerçekten arazi için üretildim.”
Rahatlıkla patikaya gir, taşlı tırmanışlara çık.
Yalpalamaz, dengesizleşmez, seni korkutmaz.
Özellikle süspansiyonlar o kadar yumuşak ama dengeli ki, sanki dağda yürür gibi ilerliyorsun.
Aprilia çok elektronik yığmamış ama gerekeni vermiş:
İşte bu özgürlük hissi Tuareg’i özel yapıyor.
Tuareg 660, uzun yola da oldukça uygun.
İkisini de kaldırıyor.
Uygun Olanlar:
Uygun Olmayanlar:
Tuareg 660’a ilk bindiğinde hissin şu:
“Bu motoru ben sürüyorum, o beni değil.”
Kontrol sende.
Gaza bastığında pürüzsüz, ama gerektiğinde vahşi.
Araziye girince “haydi bakalım” diyor, asfalt yolda ise cruise control ile keyif yapabiliyorsun.
Ve en güzeli, aşırı elektronik karmaşası yok.
Sadece ihtiyacın kadar, tam kararında.
Senin yorumun önemli!
Yaz, tartışalım, deneyim paylaşalım.
Belki bu yazıyı okuyan birine yol gösterirsin.
İtalyan ruhu, arazi yeteneği ve sürüş keyfi bir arada.
Klasik motorlardan sıkılan, farklı bir şey isteyenler için gerçekten heyecan verici bir alternatif.
Adventure motosiklet denince çoğu kişinin aklına Japonlar gelir.
Ama Aprilia, “Bekleyin bir, bizde de iş var” deyip Tuareg 660’la sahneye fena girdi.
İtalya’dan gelen bu agresif, hafif ve yetenekli oyuncu, tam anlamıyla ‘modern maceracı’ ruhunu taşıyor.

Tasarım – Bu Ne Şıklık!
İtalyanlar zaten tasarımı boş geçmez. Tuareg 660’a bir bakınca bunu hissediyorsun.- Yüksek ve kaslı duruş
- İnce uzun gövde çizgileri
- Yukarı bakan LED farlar
- Tam anlamıyla “Ben hazırım, sen nereye gidiyorsun?” diyen bir hava var motorda.
Zaten adını Afrika'nın çöl savaşçılarından alması boşuna değil.
Motor & Performans – Hafiflik + Güç = Eğlence
- 659 cc çift silindirli paralel twin motor
- 80 beygir güç
- 70 Nm tork
- 6 vitesli şanzıman
- Quickshifter opsiyonel, ama şart bence
Ama bu bir yarış motoru değil, ağırlığı azaltılmış ve alt devirlere tork basılmış haliyle geliyor.
Yani “kırmızı çizgide 8000 devir” değil, 3500’den itibaren güçlü hissiyat başlıyor.
Ve en güzeli: Yaklaşık 204 kg ağırlık.
Bu sınıfta bu kadar hafif ADV nadir. Bu sayede motoru kontrol etmek çok kolay, özellikle arazide.
Süspansiyon & Arazi Yeteneği – Hadi Çamura Girelim
- Kayaba USD çatal – 240 mm hareket
- Arka süspansiyon: monoshock – 240 mm
- 21 inç ön – 18 inç arka jant (Telli, tubeless)
- Yerden yükseklik: 240 mm
- Sele yüksekliği: 860 mm
Bu değerler şunu diyor:
“Ben gerçekten arazi için üretildim.”
Rahatlıkla patikaya gir, taşlı tırmanışlara çık.
Yalpalamaz, dengesizleşmez, seni korkutmaz.
Özellikle süspansiyonlar o kadar yumuşak ama dengeli ki, sanki dağda yürür gibi ilerliyorsun.
Elektronikler & Akıllı Sistemler – Minimalist Ama Yeterli
Aprilia çok elektronik yığmamış ama gerekeni vermiş:
- 4 sürüş modu (Urban, Explore, Off-Road, Custom)
- 4 kademe çekiş kontrolü + tamamen kapatılabilir
- Motor freni ayarı
- ABS: 2 kademeli + arka kapatılabilir
- Tam renkli TFT ekran (5 inç)
- Cruise control standart!
- USB soket, Bluetooth bağlantı, Navigasyon yansıtma
İşte bu özgürlük hissi Tuareg’i özel yapıyor.
Uzun Yol & Kullanıcı Konforu
Tuareg 660, uzun yola da oldukça uygun.- 18 litrelik depo
- Ortalama tüketim 4.5-5 lt civarı
- 350+ km menzil
- Geniş sele, dik oturuş
- Yükseklik ayarlı cam (çok büyük değil ama yeterli)
- Yan çanta takma altyapısı hazır
- Dar gövde sayesinde trafikte de çevik
İkisini de kaldırıyor.
Kime Göre?

- Gerçekten araziye girmeyi planlayanlar
- Hafif ve çevik ADV isteyenler
- Asfaltta sıkılmadan dağ yoluna girmek isteyen maceraperestler
- “Japondan farklı, karakterli bir şey istiyorum” diyenler

- Çok kısa boylular için sele yüksekliği sorun olabilir (860 mm)
- “Aşırı dijital motor istiyorum” diyenler biraz eksik bulabilir
- Quickshifter’ın standart gelmemesi eksi olabilir
Sürüş Deneyimi – Rahat, Güçlü, Kışkırtıcı
Tuareg 660’a ilk bindiğinde hissin şu:“Bu motoru ben sürüyorum, o beni değil.”
Kontrol sende.
Gaza bastığında pürüzsüz, ama gerektiğinde vahşi.
Araziye girince “haydi bakalım” diyor, asfalt yolda ise cruise control ile keyif yapabiliyorsun.
Ve en güzeli, aşırı elektronik karmaşası yok.
Sadece ihtiyacın kadar, tam kararında.
Sence Ne Eksik, Ne Fazla?
- Bu sınıfta Tuareg 660 mı önde,
- V-Strom 800DE mi daha dengeli,
- Yoksa Tenere 700 mü hâlâ zirvede?
Senin yorumun önemli!
Yaz, tartışalım, deneyim paylaşalım.
Belki bu yazıyı okuyan birine yol gösterirsin.

Aprilia Tuareg 660, piyasadaki en hafif ve yetenekli ADV’lerden biri.İtalyan ruhu, arazi yeteneği ve sürüş keyfi bir arada.
Klasik motorlardan sıkılan, farklı bir şey isteyenler için gerçekten heyecan verici bir alternatif.